2016 yılında Prestij’i (Christopher Nolan) ilk kez izlemiş ve Nikola Tesla hakkında iki tane kitap okumuştum. (Tesla’nın Kutusu – Samantha Hunt & Tesla – Vladimir Pištalo) Nikola Tesla’nın Sırp halkının en büyük kahramanlarından birisi olması, Sırbistan’ı ve özellikle ülkenin başkenti olan Belgrad’ı çok merak etmemi sağlamıştı. Şehirde Nikola Tesla Müzesi olmasını geçtim, havaalanı bile onun adını taşımaktaydı. O zamanlar yeşeren ve bir süre devam eden bu merakım zamanla sönse de tam sekiz yıl sonra 2024 yılının Ağustos ayında Belgrad ile yollarımız kesişti. Bu buluşmayı sağlayan ise Nikola Tesla değil başka bir ünlü isim sayesinde oldu. Belgrad’a Ed Sheeran konseri için gittim. Konser için Belgrad’ı seçme nedenim ise Belgrad’ın vizesiz olmasıydı. Schengen vizesi almanın her geçen gün zorlaştığını göz önünde bulundurduğumuzda, Sırbistan’a vizesiz seyahat imkanı olması son yıllarda tatil için sıklıkla tercih edilir bir ülke olmasını sağladı.
Gezilecek yerlere geçmeden önce belirtmek isterim ki konseri saymazsak Belgrad’da yaklaşık 1.5 gün gibi bir süre geçirdim. Bu süre içinde şehirdeki önemli ve merak ettiğim yerlerin büyük kısmını gezdim. Gezemediğim yerler de oldu ki bunlardan da yazıda bahsedeceğim. Eğer bir Balkan turu planlıyor ve Belgrad’a kaç gün ayırsam diye düşünüyorsanız bu yazı size yardımcı olacaktır. Belgrad’da geçirdiğim iki günün notları sizlerle. Keyifli okumalar.
Belgrad’da Gezilecek Yerler
Kalemegdan Parkı
Tuna ve Sava nehirlerinin buluştuğu noktada yer alan ve bu sebeple şehrin en güzel manzaralarından birine sahip olan Kalemegdan Parkı, sürpriz olmayacak şekilde adını Osmanlı zamanından alıyor. Belgrad’ın geçmişini ve bugününü içinde barındıran bu parkta müzelerden anıtlara, hayvanat bahçesinden kiliselere kadar birçok farklı yapı bulunuyor. Parkın içinde yer alan tarihi Belgrad kalesinin surları da şehri izlemek adına güzel bir fırsat sunuyor. Özellikle, Balkan Savaşları’na ithafen dikilen “Pobednik” yani “Zafer” anıtının bulunduğu noktada hem biraz soluklanabilir hem de güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Özetle, Kalemegdan Parkı için tarihin ve doğanın (ve aynı zamanda nehirlerin) buluştuğu nokta diyebiliriz.
Aziz Sava Kilisesi
Adını Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Sava’dan alan bu görkemli Ortodoks Kilisesi, Belgrad’ın simge yapılarından ve kesinlikle görülmeye değer yerlerinden birisi. 1935 yılında, Aziz Sava’nın mezarının bulunduğu yer olduğu düşünülen konum üzerine yapılmaya başlanan kilise inşası, savaşlar ve siyasi sebeplerle 1984 yılına kadar durmuş. 1984 yılında gerekli izinler alındıktan sonra inşaat tekrar başlamış ve kilise tamamlandığında takvimler 2004’ü gösteriyormuş. Yani kilisenin temeli atıldıktan sonra, tamamlanması tam 69 yıl sonra gerçekleşmiş.
Rus ve Rum Ortodoks kiliselerinde sıklıkla karşımıza çıkan kubbelere, bu kilisede de rastlıyoruz. Kilisenin görünümüne yön veren önemli bir etken de kilise tasarlanırken İstanbul’da bulunan Aya Sofya’nın örnek alınmış olması.
Kilisede pazar günleri sabah 10’da Rum Ortodoks Kilisesi’nin “divine liturgy” ayini olduğu da aklınızın bir köşesinde bulunsun. Biz ayin sırasında ziyaret etme fırsatı bulduk. Oldukça kalabalık ve ilgi çekiciydi.
Nikola Tesla Müzesi
Nikola Tesla’nın hayatına ve buluşlarına olan ilgimden yazının girişinde bahsetmiştim. Belgrad’a gittiğimde, merakım eskisi kadar olmasa da hala devam ediyordu. Bu sebeple müzeyi de merak ediyordum. Fakat, müze benim için bir hayal kırıklığı oldu.
Müzede turlar saat başı başlıyor ve 10 kişiden az sayıdaysanız rezervasyon yaptıramıyorsunuz. Müzeye girmek için gidip sıraya girmeniz gerekiyor ve her saat başı başlayan seans için kişi sayısı sınırlı. Eğer gittiğinizde sıradaki seans dolduysa bir sonraki seansa kadar yani bir saat beklemeniz gerekiyor.
Pazar sabah saatlerinde müzeye gittiğimizde, akşama kadar olan seansların turlar tarafından dolduğunu öğrendik. Bunun üstüne, akşam 17 veya 18 seansına katılmak üzere müzeden ayrıldık. Geri döndüğümüzde müzeye girmeyi başardık. Müze giriş ücreti 800 RSD ve sadece nakit ödeme kabul ediliyor. Turun başında bir salonda Tesla’nın hayatı hakkında 15 dakikalık bir kısa film izliyorsunuz. Ardından, Tesla’nın yaptığı deneylerden bazılarını interaktif şekilde canlandırılıyor. Siz de ister katılıyor ister izliyorsunuz. Anlayacağınız, gezilen bir müzeden çok daha durağan bir deneyim müzesi. Anlattıklarım kulağa ilgi çekici gelse de mekanın boyutuna göre seansın oldukça kalabalık olması (yanlış hatırlamıyorsam 60 kişi) sebebiyle deneylerde en önde olmadığınız sürece hem gözlemleme şansınız oldukça az hem de deneylerin ilgi çekiciliği tartışmaya açık. Bu sebeple, eğer Belgrad’da geçireceğiniz süre kısıtlıysa ve seyahat planınız sıkışıksa Nikola Tesla Müzesi’ni pas geçmeyi bile düşünebilirsiniz. Tabii bu dediklerimin yaz sezonu için geçerli olduğunu unutmayın. Eğer kış ayları gibi yüksek olmayan bir sezonda gidiyorsanız müzeye girmek için daha az sıra beklemeniz ve oturumda daha az kişi olmanız muhtemel. Ayrıca, müzeye giden ve beğenen bir kişiler de mutlaka vardır. Seyahat tecrübelerinin ve zevklerin kişiden kişiye göre değiştiğini hatırlatmakta fayda var.
Kneza Mihaila
Şehirlerin olmazsa olmazlarından birisi de meşhur ana caddesidir. Şehrin merkezinden başlayan ve Kalemegdan Parkı’na doğru uzanan Kneza Mihaila Belgrad’ın ana caddelerinden birisi. Sadece yayalara açık olan ve çeşitli mağazaların, restoranların bulunduğu bu uzun caddede yürüyüş yaparak şehri keşfedebilirsiniz.
Skadarlija
Şehrin bohem semti olarak bilinen bu bölge, ışıltılı sokakları ve çekici kafeleriyle özellikle akşamları ziyaret edilen bir bölge. Gün içinde şehirde binlerce adım attıktan, yüzlerce fotoğraf çektikten sonra akşamları vaktinizi burada geçirebilir ve ćevapileri mideye indirebilirsiniz. Neyse yemek kısmına yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğiz.
Aklımın Kaldıkları
Yazının başında bahsettiğim gibi, Belgrad’da geçirdiğim kısıtlı sürede şehrin önemli yerlerini gördüğümü düşünüyorum. Fakat, gezmeye fırsat bulamadığım ama vaktim olsaydı gezmek isteyeceğim iki yer oldu. Onları da sizinle paylaşmak isterim. Eğer bahsedeceğim iki yere gittiyseniz mutlaka yorumlarınızı bekliyorum. Gezi rehberinde sadece öneri sunan değil kendisi de öneri bekleyen ilk kişi olmuş olabilirim.
Çağdaş Sanat Müzesi
Çağdaş sanat müzesi gezmeyi seven birisi olarak, gezecek yerlerin sınırlı olduğu bu şehirde merak ettiğim yerlerden birisi bu müzeydi. Fakat, müze Sava Nehri’nin karşı tarafında olduğu için gidip gezip gelmenin neredeyse yarım gün alacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple uygun vakit bulamadım. Benim gibi çağdaş sanata merakınız varsa, bu müzeyi planınıza dahil edebilirsiniz. Kim bilir, belki Nikola Tesla Müzesi yerine bu müze bir şansı hak ediyordur. Ayrıca, nehrin karşı tarafına geçmişken UŠĆE alışveriş merkezine uğrayabilir veya Belgrad Arena basketbol salonundaki muhteşem atmosferde bir maça gidebilirsiniz.
Jevremovac Botanik Parkı
Kaldığım yere yakın olsa da gitme fırsatı bulamadığım Japon stili botanik parkı, botanik meraklıları için ilgi çekici olabilir. Girişin paralı olması akılda bir soru işareti yaratsa da burası yol kenarında gizlenen bir cennet mi yoksa Instagram tuzağı mı asla bilemeyeceğim.
Belgrad’da Konaklama
Belgrad, batıdaki büyük Avrupa şehirlerine göre biraz daha uygun fiyatlı bir yer. Fiyatlar sezona göre değişmekle beraber konaklamanın da daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Ben seyahatlerimde artık genelde airbnb kullanıyorum. Biz dört kişi olduğumuz için airbnb kullanmanın daha kolay olacağını düşündük. Eğer ev sahibiyle iletişime geçmek ve evi teslim almak/teslim etmek gibi şeylere üşenmiyorsanız siz de airbnb kullanabilirsiniz. Fakat otel seçenekleri de tabii ki mevcut.
Konum olarak şehrin merkezinde olmak ve her yere yürümek istiyorsanız Skadarlija çevresinde veya Skadarlija ile Kalemegdan arasında kalan bölgede kalmanızı öneririm. Gezmek istediğiniz yerleri belirledikten sonra onların konumuna göre de seçiminizi yapabilirsiniz. Bir yere yakın olayım derken başka yere uzak kalırım diye üzülmeyin Belgrad’da otobüsle şehir içi ulaşım imkanı kolay. Gelin şimdi Belgrad ulaşım rehberine göz atalım.
Belgrad’da Ulaşım Rehberi
Belgrad bana ulaşım açısından en ilginç deneyimlerden birini yaşattı. Az önce yürümekten bahsettim ama biz Belgrad’da bulunduğumuz kısa süre boyunca otobüsleri de oldukça sık kullandık. Bunda 35 derecenin üstündeki Ağustos sıcaklarının etkisi oldukça fazlaydı.
Belgrad’a gidip dönmüş biri olarak söylemem gerekir ki otobüs sistemini çözemedim ve kaldığım süre boyunca otobüsleri bilet almadan ücretsiz bir şekilde kullanarak geri döndüm. Çünkü ne biletin nasıl alındığını sorabileceğimiz bir yer vardı ne de satan bir yer. Otobüse binen kimsenin bilet aldığını veya kullandığını da görmedim. Anladığım kadarıyla telefon numaranızla kayıt olarak telefon üstünden bilet alıyorsunuz ama bunun için de telefon hattınızın açık olması gerekiyor. Bu konuda yardımcı olacak hiçbir bilgi göremeyince ben de herkes gibi elimi kolumu sallayarak bindim haliyle. Neyse ki içinize su serpecek bir gelişme yaşandı ve 1 Ocak 2025 itibariyle Belgrad sakinleri için toplu taşıma ücretsiz oldu. Sanıyorum turistler de ücretsiz kullanmaya devam edecektir. Özetle, otobüs kullanmak için sadece gitmek istediğiniz yere giden bir otobüs bulmanız ve binmeniz yeterli. Bu havaalanı ile şehir arasında da geçerli.
Havaalanı-Şehir Merkezi Arası Ulaşım
Havaalanı ile şehir merkezi arasında sefer düzenleyen tüm otobüs hatlarına buradan ulaşabilirsiniz. 72 numaralı otobüs şehir merkezi olarak niteleyebileceğimiz yere giden tek hat. Otobüsün son durağının konumuna buradan ulaşabilirsiniz. Otobüs en son bu durakta duruyor ve havaalanına gidiş için de bu duraktan kalkıyor. Biz bu durakta inerek kalacağımız yere ulaştık. Dönüşte de aynı şekilde bu otobüs ile havaalanına gittik. Yani ücretsiz bir şekilde havaalanından gidip gelmiş olduk.
Taksi kullanmayı düşünüyorsanız taksiye binmeden önce taksiciyle fiyatı konuşmanızda fayda var. İnternette havaalanından şehir merkezi için 25€ gibi bir sabit fiyattan bahsedilse de taksiye binen bir arkadaşımızdan şehir merkezi için 35€ istediler.
Belgrad’da Ne Yenir?
Belgrad’da iki gün geçirdiğim için yeme içme açısından kısıtlı sayıda yer deneme fırsatım oldu. Bu yerlerden beğendiklerimi sizler için derledim. Aşağıda yazdığım yerlere giderseniz Açık Bilet garantisi ile birlikte mutlu bir şekilde ayrılacağınızı düşünüyorum.
Kahvaltı
Bloom
Lezzetli kahvaltı seçenekleri ve taze içecekleriyle çok memnun kaldığım bir yer oldu. Burası biraz popüler olduğu için yüksek sezonda hafta sonları önünde sıra olabileceğini göz önünde bulundurmanızda fayda var. Eğer sıra beklemeyi sevmiyorsanız, etrafında farklı kahvaltı seçenekleri de mevcut.
Avocado
Nikola Tesla Müzesi’ne yakın bir kahvaltı yeri arıyorsanız tercihiniz burası olabilir. Ben en az Bloom kadar memnun kaldım.
Kahve
Chernyi Cooperative Coffee Roasters
Bloom’da güzel bir kahvaltı sonrası şehri keşfetmeye başlamadan önce kahve içerek enerji depolamak adına güzel bir nokta.
Ćevapi
Zavičaj
Ćevapi Balkan coğrafyasının en meşhur yemeklerinden birisi. Bosna Hersek ve Sırbistan, ćevapiyi milli yemeği olarak ilan etmiş durumda. Gobit ekmeği benzeri bir ekmek ve çeşitli garnitürlerle servis edilen bu köfte yemeğini birçok yerel restoranda bulabilirsiniz. Benim tercihim Skadarlija’da bulunan Zavičaj oldu ve oldukça memnun kaldım. Menüsü zengin olan Zavičaj’da farklı ćevapi çeşitleri ve alternatif et yemekleri de bulabilirsiniz. Ek olarak, canlı müziğe denk gelirseniz geleneksel bir Balkan akşamı yaşama ihtimaliniz de var.
Ćevapi yemeği dana, kuzu veya domuz etinden kimi zaman ise bunların karışımından yapılıyor. Eğer domuz eti yemiyorsanız içinde “pork” yani İngilizce’de domuz eti olmadığından emin olmanızı öneririm.
Sonuç
Belgrad’da geçirdiğim iki gün boyunca yaşadığım tüm tecrübeleri ve önerilerimi sizlere aktarmaya çalıştım. Oldukça yorucu geçen bu seyahatte, cumartesi akşamını konsere ayırdığımı da göz önünde bulundurarak maalesef Belgrad’ın meşhur gece hayatını deneyimlemeye fırsat bulamadığımı söylemeliyim. Bu şehre bir daha gelir miyim bilmiyorum ama gelirsem, bu yazıda bahsettiğim yerleri gezmek ve gece hayatını deneyimlemek istiyorum.
Belgrad seyahati ile ilgili daha fazlası için Instagram hesabımızda paylaştığımız Belgrad haritamıza ve Belgrad hikayelerimize göz atmayı unutmayın. Başka diyarlarda görüşmek üzere.
Umarım bu yazı sizin için faydalı olmuştur. Siz de bu konu hakkındaki tecrübelerinizi yazmak ve başka sorularınız varsa sormak için yorum yazabilirsiniz. Ayrıca, bize ulaşmak isterseniz e-posta yazabilir, LinkedIn veya Instagram’dan mesaj atabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!
